Translate

30 Haziran 2013 Pazar

Zeynep' in ensest hikayesi



Bir otelde temizlik görevlisi olarak çalışan Zeynep’in geceleri, babasının uygunsuz davranışları ile cehenneme dönmektedir. Zeynep’in, iletişim kurabildiği tek kişi otelde çalışan ve ona ilgi duyan Mustafa’dır.

Kendisinden yaşça küçük olan Mustafa’nın ilgisine karşılık vermez ancak, kayıtsız da kalamaz. Zeynep, içine girdiği kısır döngüden kurtulmak için bir çıkış yolu arar…

Şehrin başka bir yerinde genç bir ses teknisyeni olan Selçuk, eşinin ölümünün ardından suçluluk duygusu ile boğuşmaktadır. Selçuk’un karısının kıyafetlerinin bulunduğu bavul, Zeynep’in kaderini umulmadık bir şekilde değiştirecektir…

22 Haziran 2013 Cumartesi


FİLM ÖNERİSİ!!!



Film Özeti

Tam da büyüme çağında olan Joe'nun bu zamanlarda güçlü bir baba figürüne ihtiyacı vardır. Annesi bir opera sanatçısı olan Caterine, Douglas ile evlidir. Ama Douglas, Joe'nun gerçek babasının yerini tutamıyor. Ayrıca Douglas da ruhsal bir bunalımda. Giderek daha da kötüleşen Douglas bir gün Joe'nun gözleri önüne intihar edince Joe'nun durumu daha da kötüleşiyor. Bu olayın sonrasında anneyle oğlu İtalya'ya geri dönüyorlar. Joe orada uyuşturucu kullanmaya başlayınca zavallı annesi oğluna daha da yakınlaşıyor. Ancak bu yakınlaşma giderek bir anne-çocuk ilişkisinden çok iki sevgili ilişkisine doğru kayıyor.

Enteresan bir film ve bir o kadar da aykırı... Tam Bernardo Bertolucci tarzı. sınırları aşılmış bir hikaye. Ve izlemesi zor anne -oğul ilişkisi... Bertolucci tarzını bilenler için filmi anlamak daha kolay olacaktır. Zira Bertolucci'nin filmleri olay olmuştur. Bu da diğer filmleri gibi tartışma yaratmış ve çekildiği dönem de yasaklanmıştır. Film ilk başta genç anne,küçük çocuk ve güzel bir aile ile başlıyor. Sonrasın da hemen oğlunun ergenlik dönemiyle devam ediyor. İşinde başarılı opera sanatçısı bir anne ve annenin peşinde dönen bir baba,yalnız bir genç... Birbirinden kopmuş bu aile içinde zaten oğlu mutsuzdur. Onunla ilgilenen yoktur. Bir de babası gözünün önünde ölünce anne ve çocuk daha depresif bir hale gelir. Bu acıyı unutmak için annesi işine daha çok bağlanır. Zaten yalnız olan oğlu daha mutsuz biri olmaya başlar. Caterina işine yoğunlaşırken Joe ise yeni bir ülkeye uyum sağlamak için uğraşır. Ve Joe bu kadar umutsuzluk içinde uyuşturucu kullanmaya başlar. Bunu öğrenen anne önce kendi yöntemleri ile baş etmeye çalışır ama durum o kadar farklıdır ki buna bulduğu çözüm tüyler ürpertici olarak izleyinin önüne sunulur. Kazanmaya çalışırken kaybetmeye daha çok yakınlaşmak iyi anlatılmış. Ki burada tamamen dengeler değişiyor. Caterina oğlunu kurtarmaya çalışırken gösterdiği ilgi farklı bir ilgiye dönüşüyor. Ensest ilişki zaten uç bir konu,bunu bu kadar ağır bir dramda işleyince sıkıntılı bir film ortaya çıkıyor. Süresi fazla uzun geldi bana.. Biraz daha kısa olsaymış bu kadar boğulmadan izleyebilirdim. Oğluyla birlikte dibe vuran bir kadının hikayesi bu... Bernardo Bertolucci hayranları kaçırmasın...(http://www.sinemalar.com/film/6725/ay-i)

19 Haziran 2013 Çarşamba

Haber!!!


Almanya'nın efsanevi oyuncusu Klaus Kinski, ölümünden yaklaşık 22 yıl sonra kızının cinsel istismar suçlamaları ile karşı karşıya. Kinski'nin oğlu "Babamdan utanıyorum" diyerek ablasına destek verdi.

Almanya günlerdir 1991 yılında ölen efsanevi oyuncu
Klaus Kinski’nin kızına cinsel tacizde bulunduğu iddialarını tartışıyor. Oyuncunun 60 yaşındaki en büyük kızı Pola Kinski, geçen hafta, yıllarca babasının cinsel istismarına maruz kaldığını açıklamıştı. Pola Kinski, bugün piyasaya çıkan özgeçmişine dair “Kindermund” (Çocuk Ağzı) adlı 270 sayfalık kitabında, 5 ile 19 yaşları arasında babası tarafından cinsel istismara uğradığını iddia ediyor.

Bild gazetesinin haberine göre Klaus Kinski'nin tatilden Almanya’ya yeni dönen oğlu, 36 yaşındaki Nikolai Kinski ise “Babamdan utanıyorum” dedi. Babasına yöneltilen cinsel istismar suçlamalarından çok yeni haberdar olduğunu ve duyduklarından ötürü derinden yıkıldığını söyleyen Nikolai Kinski, “Babama bu suçlamaların hesabını sormayı çok isterdim” diye konuştu.

Klaus Kinski’nin diğer kızı, ünlü sinema oyuncusu Nastassja Kinski de ablasını cesur açıklamalarından dolayı takdir ettiğini kaydedip ona destek verdiğini belirtmişti. 51 yaşındaki sanatçı, babasının kendisine de yaklaşma denemelerinde bulunduğunu öne sürmüştü.

"Babamı kötülemek için yazmadım"
Pola Kinski, “Welt am Sonntag” gazetesine verdiği röportajında, yaşadıklarını kaleme aldığı kitabı, babasını kötülemek amaçlı değil, cinsel istismarın çocuklarda nasıl derin izler bıraktığını göstermek için yazdığını söyledi. Pola Kinski, yıllarca korku, panik atakları ve suçluluk duyguları ile acı çektiğini kaydetti.
Üç kez evlenen Kinski’nin her eşinden bir çocuğu bulunuyor. Kinski, anılarını kaleme aldığı 1975 yılında çıkan „Çilek Dudaklarına Deli Oluyorum“ adlı kitabında ensest ilişkiden bahsetmişti.
 http://www.posta.com.tr/magazin/HaberDetay/-Babamdan-utaniyorum-.htm?ArticleID=157296

17 Haziran 2013 Pazartesi

Kısa bir bilgi!!!

Ensest vakalarının çoğu annelerin çocuklarındaki davranış sorunları sonucu çocuklarını bir uzmana götürmeleri sırasında araştırmalarla ortaya çıkmaktadır. Olayın kurbanlarının suçluluk, utanma ve dışlanma korkuları olayın bildirilmesini engellemektedir. Bu durum genellikle başka araştırmalar yapılırken rastlantı sonucunda ortaya çıkmaktadır. Günümüzde ise en çok tartışılan olayın sosyo-ekonomik boyutunun olup olmadığı, sosyoekonomik düzeyi düşük ailelerde daha sık yaşanıp yaşanmadığı yönündedir. Ensestin sosyo-ekonomik düzeye bağlı olarak değişip değişmediği konusunda veri bulunamamıştır. Ancak yapılan araştırmalar, aile içi cinsel istismarda kişilik özelliklerinin önem kazandığını göstermektedir.

16 Haziran 2013 Pazar

Haber!!!


İsviçre ensest ilişkiyi serbest bırakıyor

İsviçre, ensest ilişki konusundaki yasaları demode olduğu gerekçesiyle iptal etmeye hazırlanıyor.

İsviçre Senatosu'nun hazırladığı yasa taslağına göre, aynı aile üyelerinin kendi rızalarıyla cinsel ilişkiye girmesi artık suç sayılmayacak.
İsviçreli yetkililer, söz konusu yasanın yürürlüğe girmesi halinde, aile içindeki çocukların cinsel taciz ve pedofiliyle ilgili yasalar çerçevesinde korunmaya devam edeceğini söyledi.
Yeşiller partisi milletvekillerinden Daniel Vischer, iki yetişkin insanın, akraba olsalar dahi, kendi rızalarıyla cinsel ilişkiye girmesinde bir sakınca görmediğini söyledi.
Hırıstiyan Halk Partisi'nden Barbara Schmid Federer ise Senato'dan yapılan teklifin "tamamen iğrenç" olduğunu ifade etti.
İsviçre'de 1984'den bu yana sadece 3 ensest ilişki vakası görüldü.(http://haber.mynet.com/isvicre-ensest-iliskiyi-serbest-birakiyor-546249-dunya/)

11 Haziran 2013 Salı

Yaşanmış hikaye!!!

Yabancı bir kaynaktan çevirisi yapılmış gerçek bir hikaye!

Bu benim anne-oğul ensest hikâyem -İsimsiz (erkek)
Bu benim anne-oğul ensest hikâyem. Dindar bir ailede, bir sürü sorunu olan bir ailede doğdum. Dışarıda başka, içeride başka bir şeydik. Aile içinde huzur yoktu. Babam on-sekiz yaşında kendini dine vermiş ama bunun içki ve sigarayı bırakmasında çok az bir etkisi olmuş. Annem, iyi bilinen bir vaizin kızıydı, çok dindar bir aileden geliyordu ve çevresinin hayranlığını nasıl kabul edeceğini öğrenmişti. Babam kayınpederine hayrandı ve annemin hor gören yardımıyla, karısının babası gibi olmaya çalıştı ama pek başaramadı.
Annem hiçbir zaman yüzleşemediği bir sertliği kalbinin derinliklerinde taşıdı. Otoriteden nefret ediyordu, erkeklerden nefret ediyordu, neredeyse herkesten nefret ediyordu, başkalarının çöküşünden zevk alıyordu böylece kendisini iyi hissedebiliyordu. Uyumsuz bir çifttiler, babam günün büyük bir bölümünü sinirli geçiriyordu.
Beş yaşına kadar, annem, beni kendi bedeniyle tanıştırmak zorundaydı. Bu, ilk yıllarda devamlı çevremizde var olan insanlardan dolayıydı. Beş yaşındayken ülkenin daha ıssız bir yerine taşındık, daha az ziyaretçi ve “etrafta takılan” insan vardı. Üç ay kadar boyunca, beni kendi bedeniyle mahremiyet içinde tanıştırmaya hazırdı. Sonra babam evde kalıp tüm çalışmasını evden yürütmeye karar verdi. Babamın bu kararı için Tanrıya sadece şükredebilirim, daha fazla cinselliği kaldırabilecek halde değildim.
Annemle benim ilişkimizin doğası karı kocanınki gibiydi. Güçlü, hassas bir ilişkiydi. Onun sırdaşı, yandaşıydım. Babamın bir şeytan, kötü bir adam olduğunu düşünüyordum. Anneme ondan daha yakın olduğumu hissediyordum. Anneme ne giymesi, ne pişirmesi, ne söylemesi gerektiğini söyleyebilirdim. Kişiliğine, davranışlarına ve görünüşüne, vs. komplimanlar yapıyordum. Bunu benden istiyordu (birinden bunu alması gerekiyordu) ve bu özel ilgi karşılığında benim (ihtiyaçlarımı değil) isteklerimi yerine getiriyordu. Çikolata istesem veriyordu. Pizza istesem pizza yapıyordu. Çiftlik işlerini yapmak istemezsem onları benim için yapıyordu. Beni şımartıyor ve önceliğine koyuyordu. Bu, tabii ki, babamla aramızda gerilim yaratıyordu, o öncelikli olmalıydı. Problem şuydu; babam annemi mutlu ettiğini bildiği için annemle birlikte olmamı istiyordu (bana bunu bile söylemişti), bu yüzden o bizi yalnız bırakmak için gitti, zamanımın çoğunu annemle geçiriyordum. Babamın onur ve saygı ihtiyacı yükseldiği zamanlarda kıskançlık ve bela ortaya çıkıyordu.
Annem, ensestten önce ve sonra, iç çamaşırlarını görmeme izin verecek şekilde giyinirdi. Annem varken Playboy’a kim ihtiyaç duyardı ki? Bedenimle ilgilenmiyordu, yalnızca onun bedeniyle ilgilenmemi istiyordu.

Annemle olanları ensest olarak adlandırıyorum, tecavüz değil. Psikologlar arasında bir erkeğin tecavüze uğrayıp uğrayamayacağı konusunda büyük tartışmalar oluyor. Belki böyle bir şey vardır ama benim yaşadığım ensestti. Annem ilk adımı atmamı bekledi. Tabii ki kendisini bana çekici bir şekilde sundu ama benim ilk adımı atmamı bekleyerek beni suçlulukla lekeledi. Eğer ilk adımı atmasaydım beni görmezden gelecekti ve sonunda kendimi sokakta bulacaktım. Evsiz kalma sürecinde, babam ve çevredeki herkesin, benim hatam yüzünden evsiz kaldığımı düşünmelerini sağlardı. Annem kamusal alanda saygı duyulan bir figürdür, insanları aptal yerine koyar,  sözlerinin ağırlığı vardır. Ayrıca, benim bir kadının ilgisine ihtiyacım vardı, öyleyse neden annemle ilgilenmeyeydim ki. Ödüller bir yere kadar çok büyüktü. Çok ama çok şımartılmıştım. Durum çevre tarafından anlaşılacağı zaman annem beni şımartmayı kesiyordu. Çevre bunu görmek istiyor diye ara sıra babamın koluna giriyordu. Gerçi ben ona duygusal güvenceyi, babam da (bir yere kadar ama benden daha fazla) maddi güvenceyi sağlıyordu dolayısıyla bu nedenle onu da mutlu etmek zorundaydı.

Annem bana zinayı öğretti. Ensesttin en kötü yanı buydu. Duygusal yönden içinde olmasaydım ve bir şekilde uzakta kalabilseydim farklı olacaktı. Ebeveynlerim herhangi bir ilişkinin içine girmemi ve burnumu işi olmayan yerlere sokmamı öğretti. Diğer evliliklerin içine girebilir ve kadınla derinlemesine, beni ilgilendirmeyen, kocasına dair kişisel şeyleri konuşmaya başlayabilirdim. Hep kadınların tarafını tutardım ve erkekleri eleştirirdim. Bu başkalarıyla birçok soruna sebep oldu ve bazen erkekler bana çok kızdı. Kalbimde olanları bilen kadınlar da benden uzak durdu.

Cinsel yönden kadınların ötesine geçtim, annem tarafından, annem için bir ömre yetecek kadar kadınlığa takdim edildim. Kadınlardan tiksinmekle kalmadım, sıkıldım! Neyse, bu başka bir hikaye.
On-sekiz yaşına kadarki birçok yıl boyunca öğrendiğim şey, hala annemin kölesi olduğumdu. Oysaki hayat bize birçok şey öğretiyor ve Tanrı’mın da yardımıyla, kendi babamdan daha farklı bir baba, hayatımı yoluna koydum. Artık ailemle görüşmüyorum. Eski şekilde yürütmek istiyorlar. Sonunda, otuzlarımın sonunda, tekrar kadınlarla ilgilenmeye başladım. Bir gün evleneceğim ve kendimi bir kadına adayıp, sağlıklı bir ilişkinin ürününü toplayacağım. Çok ama çok ıstıraplı olduğu için (bir noktada neredeyse akıl hastası oluyordum) hayatımı tekrar yaşamak istemezdim. Fakat değiştiğim ve annem yaşamama izin verdiği için müteşekkirim.

(Kaynak: malesurvivor.org)

9 Haziran 2013 Pazar

Kısa Notlar!!!


Konuyla ilgili büyük tabu yüzünden ailelerin ilk planda inkar ve suçluluk duyguları normal karşılanmalıdır. Bu yüzden ilk temaslar destekleyici olmalı, istismar edene duyulan olumsuz duygular frenlenmeli, çocuğun güvenliği öncelikle gözetilmelidir. Eğer erişkin tedaviyi reddediyorsa, çocuk geçici bir bakımevine yerleştirilmelidir. Olay sonrası çocuğun tıbbi ve psikiyatrik muayeneleri yapılmalı, özellikle jinekolojik muayenenin travmatik etkisi unutulmamalıdır. 


Erişkin ve çocuk arasındaki en tipik cinsel temas adolesans öncesi veya adolesan kız çocuk ve babası/üvey babası arasındaki okşamalar, veya ilişkidir. Tüm yaş gruplarındaki çocuklar genital, anal veya oral cinsel temasa maruz bırakılıp istismar edilebilir. Cinsel istismar pekçok yönüyle fiziksel istismara benzer. Öncelikle, erişkinin impuls kontrolunda bir gereksinimi karşılar, yani bir rol değişimi yaşanmıştır. Ve son olarak da ilişki patolojik bir aile yapısında ortaya çıkar.

Genç bir kız, babasıyla cinsel ilişkiye girdiğinde, anne genelde aktif veya pasif olarak davranışı görmezlikten gelir. Erkekler çoğunlukla karılarından göremedikleri seksüel ve duygusal doyum için kızlarına yönelirler. Pek çok durumda, kadın bilinçli olarak veya bilinçsizce, kızının seksüel partneri olmasını destekler. Başka tür bir aile yapısında ise anne, kocasının yokluğunu oğlunu baştan çıkararak telafi etmeye çalışabilir. Temasın derecesi aynı yatakta uyumaktan gerçek ensestiyöz ilişkiye kadar uzanabilir. Çocuklar, ebeveynleriyle eşcinsel temasa da girebilirler. "Modern cinsel eğitim" adı altında ebeveynlerinin cinsel aktivitesini seyretmek zorunda bırakılabilirler.

Pek çok doktor, rutin olarak ensest şikayetlerini veya akraba hamileliklerini bile gencin fantazilerine yüklemekte, pedagoglar bile ruhsal çöküntü içindeki çocuğun problemlerini değerlendirmede ensest olayına pek ihtimal bile vermemektedirler. Oysa ensest olgusu pek çok yetişkin arasında çok yaygın olarak bulunmakta, olayın meydana gelmesinden 10-15 yıl sonra bile olayın çöküntüleri psikiyatristler, akıl hastaları klinikleri, evlilik danışmanları, polis ve mahkemelere ulaştığında olayın bu kadar süre açığa çıkmaması çok şaşırtıcı olmaktadır. Her yıl bir milyonda 150 ensest olayı rapor edilmekle birlikte, rapor edilmeyen daha nice olay vardır. Ensest olaylarının açığa çıktığı taktirde kamuoyunda yankı yaratması, işsizlik ve ekonomik felakete sebep olması, hatta aileyi, kurbanın arkadaşlarını kaybetmesi korkusu, ya da suçlunun hapse atılması gibi etkenler bu olayların uzun süre ya da bir hayat boyu saklı kalmasına neden olmaktadr. Ensest uzun yıllar gizli kalmakla birlikte, ailede yaşanan dramatik bir olay gençlik dönemi asi davranışları, suçlu davranışlar, hamilelik, aile kavgası veya psikiyatrik rahatsızlıklar gibi olayların sonucunda ortaya çıkabilmektedir.

Ensest genellikle aile içi bir sır olarak görülmektedir.Çocuk istismarını engelleme çalışmaları arttıkca ensestin gizlenmesi gittikce zorlaşmaktadır. Ensest olayları çok sık olan bir olay olmasına karşın, bildirilmemesi yüzünden çok az görülen bir olay olarak değerlendirilmiştir.

Olayın en önemli boyutlarından birisi de onay kavramıdır."Gerçek onay için iki koşul gerekir. Bir kişi neyi onayladığını bilmeli ve bir kişi evet veya hayır demekte hür olmalıdır. İkinci koşul çocuklar sosyal ve biyolojik olarak cinselliğin ne olduğunu bilmedikleri için buna bilinçli olarak onaylama veya onaylamama durumunda değillerdir.(http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=11048)

4 Haziran 2013 Salı

ENSESTE YASAL TANIM ZORUNLU


BM Nüfus Fonu Derneği'nin 1.5 yılda tamamladığı 'Türkiye'de Ensest Sorununu Anlamak' araştırmasının bulguları vahim

ANKARA - Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu ve Nüfusbilim Derneği’nin ‘Türkiye’de Ensest Sorununu Anlamak’ araştırmasında çarpıcı bulgular var. Araştırma Danışmanı Alanur Çavlin Bozbeyoğlu, aile içi istismarın ortaya çıkmasında anneye büyük görev düştüğünü belirtirken, ensestin kanunlarda suç olarak tanımlanmasının ‘farkındalığı’ artıracağını söyledi.
Öğretmen, hukukçu, polis, psikolog ve sağlık çalışanı gibi 98 farklı meslekten uzmanla görüşülerek, Ankara, Adana, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul ve Kocaeli’de yapılan ‘Türkiye’de Ensest Sorununu Anlamak’ araştırmasının sonuçları, dün Araştırma Danışmanı Bozbeyoğlu tarfından açıklandı. Bozbeyoğlu 1.5 yıl süren araştırmanın bulgularını şöyle anlattı:

ÇOĞU ÇEKİRDEK AİLE: Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ensest gizlenen bir konudur. Ensest saldırganından bahsedildiğinde görüştüğümüz uzmanlar verdikleri örneklerle öncelikle baba, ardından dede, abi, amca, dayı gibi erkek akrabaları sıralamaktadırlar. Her yaşta ve farklı sosyoekonomik özelliklere sahip saldırganın, her yaştan kız ve erkek çocuğuna taciz ve tecavüzüne dair örneklere rastlanmıştır. Ensest yaşanan ailelerin pek çoğu çekirdek aile formunu taşımaktadır.
ÇOCUK SİNYALLERİ VERİR: Çocuğun sözleri ya da davranışları ensesti mutlaka ortaya çıkarır. Bu çocukların dersteki başarısı düşmekte, çoğu altını ıslatabilmektedir. Çocuk, yaşadıklarının yanlışlığını bilemeyecek ve bunu ifade edemeyecek kadar küçük yaşta olabilir. Erken yaşta başlayan taciz ve tecavüz çocuğun babayla, abiyle, dedeyle normalde yaşanan ilişkinin böyle olduğunu zannedecek bir algı oluşturmasına neden olabilir. Saldırganların, mağdurları diğer yakınlarına özellikle de annelerine ve kardeşlerine zarar vermekle tehdit ettikleri görüştüğümüz kişilerce aktarılmıştır. Ensest mağduru çocuklar okulda ipuçları verebilir.
ANNE DESTEĞİ ÖNEMLİ: Aile bireylerinin özellikle de annenin desteği ensestin açığa çıkarılıp engellenmesi açısından büyük önem taşıyor. Bu nedenle ebeveynlerin donanımlarını arttırmak gerekmektedir. Ensestin yargılanma süreci oldukça zordur. Cinsel istismarın fiziksel ve ruhsal delilleri titizlikle toplanmalı ve değerlendirilmelidir. Türkiye’de ceza yasası ensesti ayrıca tanımlamamaktadır. Ensest cezaları, saldırganın yakınlığı dikkate alınarak arttırılmaktadır. Ensestin yasalarda tanımının yapılması ensestin farkındalığını arttıran bir durum olacaktır.

( http://www.radikal.com.tr/turkiye/enseste_yasal_tanim_zorunlu-942027)

2 Haziran 2013 Pazar

Röportaj!!!

Çocuk biriminde görev yapan pedagog ve yetkili kişilerle yapmış olduğumuz röportaj
(Desteklerinden ötürü kendilerine çok teşekkür ederiz.)

Ensest nasıl ortaya çıkıyor ve sizlere başvuruyu kim yapıyor ?
Kültürümüzde ki örf ve adetlerden kaynaklanan ve büyüğe saygının temel alındığı toplumumuzda ve ataerkil toplum düzeninde ensestin ortaya çıkarılması zordur. Fakat daha çok anne bir şekilde( gören komşu, çocuğun öğretmeni, akrabalar vb.) öğreniyor ve müracaat ediyor. Ve bazen de komşu gördü, işte akrabalar duydu diye, yine kendi menfaatlerini düşünerek gelip başvuru yapanlarda oluyor. Bazen geliş şekilleri suçüstü de olabiliyor. Ensesti yaşayan mağdur da bizzat şikâyet edebiliyor. Kurtuluş yolu bulmak için şikâyet ediyor. Ya da kurtulmak için başka bir yol da evden kaçmak olabiliyor. Bazı ensest mağdurları sevdiği kişi ile evlenebilmek için de şikâyet edebiliyor. Örneğin, iki yıl tedavi gördükten sonra istediği kişi ile evlenen de olabiliyor. Bu da onlar için bir çözüm yoludur. Aynı zamanda bebek cinayetleri sonucunda da ortaya çıkabiliyor.
Başvuru sonuçlarına bakacak olursak; örneğin, verilerin İzmir de yüksek olmasının nedeni, İzmir de ensest olaylarının diğer şehirlere göre daha fazla yaşandığı anlamına gelmez. İzmir kendine güvenen rahat bir şehir olduğundan dolayı ensest başvurusu daha fazladır. İzmir de yaşayan insanlar kendisine bunu yapanın cezalandırılmasını beklediği için ve yaptığının karşılığını almasını bekledikleri için başvuru yaparlar. Aynı şekilde örneğin, Yozgat’ ta saydığımız nedenlerden dolayı olayın ifade edilmesi ve dillendirilmesi, toplum baskısı korkusundan dolayı çok zordur ve gerçek veriler bilinmemektedir.
Bu yüzden İzmir de 10 başvuru, Yozgat’ ta 1 başvuru varsa, bu ensestin İzmir de yaygın olduğunu göstermez.

Ensest ve cinsel istismar vakaları hangi cinsiyette daha fazladır?
Kız çocuğunda görülme oranı daha yüksektir. En azından yapılan başvurulara bakarak bunu söyleyebiliriz. Fakat kız çocuk gibi erkek çocuklarda da çok fazladır. Tabi bütün bunları yapılan başvurular neticesinde söyleyebiliriz. Ve elimizde ki veriler gerçeğin sadece küçük bir kısmıdır.
İstismarcının yaşı, mağdurun yaşına yakınsa bunun %90’ ı cinsellik merakından kaynaklanır ve %75’i küçük yaşta başından bir olay geçiyorsa kendi cinsinden şaşar, yani cinsel kimlik şaşması daha yüksek olur. İstismarcı veya mağdur arasında ki yaş aralığı birbirine yakın veya çok uç noktalarda olabilir. Ör, bir dedenin torununa uyguladığı ensestle, aralarında yaş farkının çok olmadığı kardeşlerin yaşadığı ensest gibi.

Cinsel istismar veya ensestin ortaya çıkarılamamasının nedeni nedir?
Ataerkil aile yapısı, toplum baskısı, örf ve adetler sadece bu nedenlerden bir kaçıdır. Bununla birlikte cinsel istismar tarihte en ağır suçtur ve daha özeli olan ensestin ortaya çıkışı çok düşüktür. Çünkü toplumumuzda kabullenilemez bir olgu ve tabudur. Ensestte rıza yoktur. Bu nedenle de ortaya çıkmaması için istismarcı tehdit, şiddet, saldırı gibi baskılarla susturabilir. Bazen de fotoğraflar üzerinde photoshop la oynamalar yapılarak şantaj yapılabiliyor ve susmaya zorlayabiliyorlar.

Akraba evlilikleri ensest ilişki olarak değerlendirilebilir mi?
Ensestin en uç noktası akraba evlilikleridir. Bu yolla ört pas etmek daha kolaydır. Bu istismarın ortaya çıkmaması için seçilen kurban yakın bir akraba olabilir ve kolayca evlendirilebilir. Genelde kız çocuklarında böyle vakalarda evlendirme yoluna gidilmiştir. Erkek çocukları ise daha çok mekan değiştirtirler. Ensestin yaşandığı yere gelmediği müddetçe erkeğin toparlanması daha kolaydır. Akraba evliliklerine de bu bakış açısıyla bakabiliriz.

Ensestin dışa vurum yaşı kaçtır?
Ortalama olarak ensestin dışa vurumu 26.4 yaştır. Fakat ensesti anlatma yaşı yok diyebiliriz. Kişi bunu psikolojisine bakarak da 50 yaşında da söyleyebilir, 10 yaşında da ve ya ilk yaşadığı anda da. Bazen çocuklarda yaşanan bu istismar oyun kurgu algısı olarak algılandığı için ilerleyen yaşlarda farkına varıp dile getirmiş de olabilir. Bu dışa vurum toplumun değerlere bakış açısıyla da ilintilidir.  Dediğimiz gibi rahat şehirlerde daha erken olabileceği gibi, tutucu şehirlerde daha geçte olabilir. Veya hiç söylenmeye de bilir.

Ensest sizce sapıklık mıdır, hastalık mıdır?
Bazıları ensesti hastalık, bazıları da sapkınlık olarak görür. Kesin bir şey söylemek yanlış olur. Fakat benim görüşüm sapkınlık oluşundan yanadır. Çünkü hastalık olsa tedavisi olur. Ne yazık ki bunun bir tedavisi yok.

Sizlere bir ensest ilişki başvurusu geldiğinde süreç nasıl işliyor?
Hemen dosya incelemeye alınır. İstismarcı kanun önüne çıkarılır. Mahkeme süreci başlatılır. Olayın gerçekliği araştırılır, deliller toplanır, olay yeri incelenir, ifadeler alınır. Her ihtimal göz önünde bulundurulur. Eğer mağdur yaralıysa hastaneye götürülür. Durumuna göre mahkeme süresince psikolojik merkezlere, sosyal hizmetlere yönlendirilir.
Bu tip istismar konularıyla ilgilenen ve uzman kişilerin bulunduğu ÇİM( çocuk izlem merkezi) ilgilenmektedir. İfade alım aşaması 1 gün ila 2 haftaya kadar uzayabilir.  Çocuk mahkemeleri ve savcıları en yetkili kişilerdir. Ensest, mağdur üzerinde yıkıcı etkilere sebep olur. Kişiliğini yok eder veya parçalar. Bu nedenle ensest mağdurunun geri kazandırılması 10 yılı bulabilir.

Ensest ilişki ve eğitim düzeyi arasında ilişki var mıdır?
Ensestin eğitimsiz insanlarda görülme olasılığı daha çoktur. Fakat sapkınlıklar entelektüellikler arttıkça artar. Elde ki imkânları iyi olduğu için ört pas etme daha kolaydır.

Ensest mağdurunun hal ve hareketlerinden, psikolojisinden, bu olayın onda bıraktığı etkilerden ve tedavi sonrasından biraz bahseder misiniz?
Ensest mağduru kişi depresif tutumlar ve anormal davranışlar sergiler. İçe dönüktür ve toplumdan kendini soyutlamıştır. Sosyal çevresiyle ilişkileri zayıftır. Fazla konuşmaz ve kendisini ifade edemez. En uç nokta olaraktan yeme bozukluğu, deri döküntüsü bile olabilir. Tabi bunlar sadece bir kaçıdır.
Ensest mağduru hiçbir şekilde eskiye dönüş yapamaz. Bu travmayı yaşadıktan sonra tedavi görse bile etkilerini unutamaz. Bir düşünün, kol kırılsa ve iyileşse de ilk hali gibi sağlam olur mu?

Ülkemizde ensest yasalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konudaki yasalarımız mükemmel. En ağır ceza ve yaptırımlar uygulanıyor. Fakat bu alanda çalışmak isteyen sosyal hizmetler uzmanı sayısı çok az. Çünkü çalışma koşulları zor.

Bir kişiyi enseste iten nedenler nelerdir?
Bunun birçok nedeni olabilir. Oral ve anal dönemlerinde çocuğun yeterince iyi yetiştirilmemiş olması. Cinsel kimlik algısının yanlış algılanması, geçmişte büyük travmalar yaşaması ve kendisinin de böyle tür bir istismara maruz kalması enseste neden olabilir.

Din olgusu üzerinden enseste bakış



Ensest ilişki hakkında Diyanet.gov.tr adresini kullanarak sorulan soru 


Aile içi ilişki (ensest) konusunda dinin tutmu nedir? Adem-Havva' dan gelen insan soyunu bu duruma göre nasıl yorumlayabiliriz?

Ve cevabı :

İslam'da zina ve zinaya götüren yollar yasaklanmıştır. Zina, dinen evlenmelerinde engel olmayan erkek ve kadının nikahsız olarak cinsel beraberlik yaşamasıdır. Birbirleriyle evlenmeleri caiz olmayan yakın akraba ve aile bireyleri arasındaki ensest ilişki ise büyük bir haramdır. Aileyi, toplumu ve manevi değerleri yıkıp yok edecek son derece çirkin ve zararlı bir durumdur.
Hz. Adem ve Havva'dan insanlığın çoğalmasının bu çirkinlikle bir ilgisi yoktur. Kur'an'da ilk yaratılışla ilgili olarak Hz. Adem ve eşinden söz edilse de insan neslinin onlardan çoğalıp yayılması konusunda detay bilgi verilmez. Bu konu ensest ilişkiyle irtibatlandırılamaz.

Cenab-ı Hakk'ın yarattığı ilk insan, Hz. Âdem (a.s.) ve Hz. Havva'dır. Bütün insanlık bu ikisinin nesli olup, onun neslinden çoğalmışlardır. Rivayete göre Yüce Allah, onlara biri kız diğeri oğlan olmak üzere her batından ikiz çocuklar nasibetti. Böylece Hz.Havva validemiz yirmi batında 40 çocuk dünyaya getirdi.
Allahu Teâla Adem (A.S.)'a, birinci batında doğanı, ikinci batında doğanla; ikinci batında doğanı da birinci batında doğanla evlenmelerini meşru kıldı. Böylece Hz. Âdem (A.S.)'ın şeriatında bir kimsenin kendi batınından olan kardeşiyle evlenmesi caiz olmamakla beraber, başka batınından doğanlarla evlenmesi caizdi. Çünkü insanların çoğalması ve neslin devamının başka bir yolu yoktu. Daha sonraki şeriatlarda bu hüküm kaldırılmıştır.

Bir şeyin haram olması, Cenab-ı Hakk'ın onu yasaklamış olmasındandır. Batınlar farklı olmak şartıyla o zaman yapılan bu evlilikleri Allahu Teâlâ meşrû kılmıştı. Bu itibarla haram değildi. Ancak daha sonraki dinlerde bu hüküm neshedilmiş, ayrı batından da olsalar, kardeşlerin birbiriyle evliliği haram kılınmıştır.
Allahu Teâlâ mutlak irade sahibidir. Yani Allah (c.c.)'ın iradesini kısıtlayan, onu tehdit eden herhangi bir başka irade söz konusu olamaz. Öyleyse Allah'ın iradesi bütün yaratıklar üzerinde mutlak surette geçerlidir. "Rabbin şüphesiz irade ettiği şeyi kolaylıkla yapabilen ve yerine getirebilendir" (Hûd, 11/107)
Bu konuyla ilgili geniş bilgi için; Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi'nin "Âdem" (I, 368-363); "Havva" (XVI, 542- 545); "İnsan" (XXII, 320-323) maddelerine bakabilirsiniz.http://ecnemilk.blogspot.com/2011/05/ensest-iliski-ve-islam-i-insanlgn-adem.html